184 MİLİSANİYE…
Belki pek çoğunuz biliyordur ama ben son zamanlarda okuduğum Michael Easter’ın “Comfort Crisis” kitabından öğrendim: Carl Sagan’ın bir kozmik takvimi var. Bu takvimde tüm evrenin başlangıç noktası olan Büyük Patlamanın (Big Bang) oluştuğu vakit hayali bir takvimde 1 Ocak Saat 00:00 olarak kabul edildiğinde evrensel oluşumun evreleri bu hayali takvim yılı içerisine basamaklanıyor. Buna göre evrenin gelişimsel süreçlerinden işte size birkaç adım:
1 Ocak Saat 00:00 : Büyük Patlama (13,7 milyar yıl önce)
11 Mayıs: Samanyolu Galaksisinin oluşumu
1 Eylül: Güneşin oluşumu
21 Eylül: Dünya üzerinde ilk canlıların yani prokaryotların oluşumu
23 Aralık: İlk sürüngen canlıların oluşumu
30 Aralık: Dinozorların soyunun tükenmesi
31 Aralık 23:54 : Anatomik olarak bugünkü insanın ilk ortaya çıkışı
31 Aralık 23:59:32 : İlk tarımsal üretim
31 Aralık 23:59:47 : İlk yazının ortaya çıkışı
Peki bu başlıktaki 184 milisaniye ne mi oluyor? Bu da benim basitçe hesapladığım, bir insanın ömrünün koca bir evrensel tarihçede kendine bulabildiği zamansal aralık.
Yani, isterseniz en kudretli imparator olun, isterseniz gücünüz, kuvvetiniz, şanınız şöhretiniz tüm dünyayı sarssın; topu topu 184 milisaniyeniz var. Neye mi? Siz karar verin: Bazılarının yaptığı gibi nefret biriktirebilir ya da “Sessiz Gemi”nin şairinin söylediği gibi “artık demir almak günü gelince zamandan”, “bu kubbede bir hoş sada” bırakabilirsiniz.
Pablo Carlos Budassi, CC BY-SA 4.0, via Wikimedia Commons