BAKÜ İZLENİMLERİ
Geçtiğimiz günlerde Vefa İlaç’ın sahibi Eczacı Haleddin Guliyev’in nazik daveti üzerine kendi memleketinde kurduğu kliniğin açılışına katılmak üzere Bakü’ye gittim. Yaklaşık 15 sene önceki Bakü ziyaretimin sonrasında bu ikinci ziyaretimde bazı değişikliklere bazı da değişmemiş şeylere tanıklık ettim. Bir defa şehir oldukça değişmiş; çoğu yerde bir batı ülkesinin şehrinde olduğu gibi modern binalar ve genel anlamda sağlıklı bir şehirleşme gördüm. Modern mimarinin göz alıcı örnekleriyle donatılan Bakü’de eski şehirdeki olağanüstü güzellikteki taş işçilikleriyle örülü binaların oldukça iyi korunduğunu gördüm. Elbette ki şehrin yeni simgesi olan Alev Kuleleri’nin eski şehrin siluetini bozar bir şekilde konumlandırılması iyi olmasa da 15 sene önceki Bakü’ye kıyasla şehrin çok daha ışıltılı ve cezbedici bir hale evrildiğini gözlemledim. Bir de elbette ki değişmeyenler vardı Bakü’de: İnsanların sıcaklığı, konukseverliği, ulusumuza olan sevgisinde hiçbir değişiklik olmamış. Üniversite yıllarımda yurt dışına gittiğim zamanlar fark edip, imrenerek baktığım örneğin bir Amerikalı ile İrlandalının ya da bir Portekizli ile Brezilyalının dil birlikteliğinin getirdiği sıcaklığı nihayet paylaşıyor olabilmenin keyfi de çok fazlaydı. Hep şöyle düşünmüşümdür: Türk dünyası bir ailenin bireylerinden oluşsaydı bu ailenin en sanatçı ruhlu, en şairane bireyi herhalde Azeriler olurdu. İlk gençlik yıllarımda bağımsızlık mücadelelerini takip edip bütün kalbimle desteklediğim, başta Bahtiyar Vahapzade olmak üzere pek çok büyük şairin memleketi olan bu kardeş ve güzel ülkenin bir başka ölümsüz Azatlık (Özgürlük) şairi olan Halil Rıza Ulutürk’ün o yıllarda daha ilk okuduğumda beni çok etkileyen şiiriyle son vereyim sözlerime:
AZÂTLIĞIN SESİ
Azatlığı istemirem [1]
zerre-zerre, gram-gram!
Kolumdaki zincirleri kıram [2] gerek,
kıram, kıram!
Azatlığı istemirem bir hap gibi,
derman gibi
İsteyirem
Sema gibi,
Güneş gibi,
Cihan gibi!
Çekil, çekil, ey gaspkâr, [3]
Ben bu asrın gür sesiyim!
Gerek değil sıska bulak, [4]
Ben ummanlar [5] teşnesiyim! [6]
(Şiirde geçen Azerbaycan Türkçesine ilişkin bazı kelimelerin anlamları:
[1] İstemirem: İstemiyorum.
[2] Kıram: Kırmam.
[3] Gaspkâr: Haydut, hırsız.
[4] Bulak: Pınar.
[5] Umman: Okyanus.
[6] Teşne: Susamak, istekli ve hazır olmak.