BİR METABOLİZMA KİTABI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ -1-

Size bu günkü ve sonraki birkaç iletide son zamanlarda çok keyif alarak birkaç kez okuduğum bir metabolizma kitabından ve o kitabın yazarı, bir evrimsel antropolog olan Herman Pontzer’in makalelerinden bahsedeceğim. Umarım kitap yakın zamanda Türkçeye çevrilir ve böylece kitabında yer yer hoş bir muzip üsluba da yer veren bu yazarın çalışmalarını daha geniş kitleler okuma imkanına kavuşur. Pontzer’in kitabının orijinal ismi “Burn”; Türkçeye “Yakmak” diye çevrilebilir, ilk başta size pek anlamlı gelmese de, kitabın ana konusu metabolizmanın çok önemli bir işlevi olan enerjiyi harcama -yakma olduğu için yerine oturacaktır kanaatindeyim.

Kitapta Pontzer, aslında tam da tersini beklerken, gerçekleştirilen günlük fiziksel aktivitenin insanların toplam enerji harcaması ile çok da doğrusal bir ilişki içerisinde olmadığını ortaya koyduğu bilimsel çalışmalarını tam bir bilim insanı dürüstlüğüyle okuyucu ile paylaşıyor. Bilim insanı dürüstlüğü derken gerçek bir bilim insanını diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden birinin, sinizme (cynicisim) kaymadan, yani kendisinin veya başkalarının bilimsel çıktılarının sırf kendininki ile uyumlu olmaması nedeniyle inkar etmeyen sağlıklı bir şüphecilik (skepticism) olduğunu söylemem gerekir.

Pontzer daha çok genç yaşlarından itibaren katıldığı dünyanın çeşitli yerlerinde ama özellikle Afrika’daki saha çalışmalarında gözlemlediği avcı-toplayıcı toplumların (özellikle Hadzaların) yaşam stilleri ve beslenme alışkanlıklarının modern toplumlardan farklı olarak metabolizmalarını nasıl etkilediğini araştırmış.

Pontzer’in kitabının ayrıntılarına geçmeden önce “Günlük Toplam Enerji Harcaması (GTEH)” olarak anılan kavramın hangi bileşenlerden oluştuğunu kabaca sizlere anlatayım:

  • Bazal Metabolizma Hızı (BMH): Bu bizim günlük hayatta çoğumuzun klişe olarak diline doladığı bir kavram. Çok basitçe, vücudunuzun sadece yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için günlük olarak tüketmesi gereken enerji
  • Egzersiz Olmayan Fiziksel Aktivite (EOFA): Farkında veya farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz egzersiz dışı aktivite: Konuşurken, elimizi kolumuzu sallarken ya da gün içerisindeki koşuşturmalarımız bu kavram içerisine dahil edilebilir.
  • Yediklerimizin Isıl Etkisi (YIE): Yediğimiz besinlerin sindirimini yaparken ve onları enerji sağlamak için yakarken harcadığımız enerji.
  • Egzersiz Aktivitesi (EA): Bunu açıklamaya gerek yok herhalde, tam da ifade ettiği gibi spor yaparken harcadığımız enerji.

Basit bir denklemle yazarsak:

GTEH= BMH+EOFA+YIE+EA.

Pontzer kitabında öncelikle metabolizma çalışmalarında bir devrim olarak kabul edilen ve burada ayrıntılarına giremeyeceğim “çift etiketli su” yöntemiyle hayvanlarda yapılan çalışmalara dikkat çekiyor. Bu yöntemle yapılan insan ve hayvan çalışmalarında primatları (insan, maymun, goriller) diğer plasentalı memelilerden (fare, tavşan, kirpi, köstebek, foklar, yunuslar gibi) ayıran en önemli metabolik özelliğin normal günlük enerji harcamalarının çok daha düşük olması olarak tespit edilmiş. Bizim boyutumuzdaki bir plasental memelinin günlük olarak 5000 kalori harcaması gerektiği hesaplanırken, insanlardaki bu harcamanın yaklaşık 2500-3000 kalori olduğu biliniyor. Bu onların çok daha aktif olduklarını göstermiyor, benzer günlük aktiviteye rağmen primatların yaklaşık 60 milyon yıl önce yaşanan bir evrimsel değişiklikle (muhtemelen bir kıtlık dönemiyle ilişkili olarak) daha az enerji yakar duruma gelmemiz yani yakıtımızı çok daha tasarruflu kullanabilme yeteneğimizin oluşması ile açıklanıyor. O dönem için büyük bir metabolik avantaj sağlayan bu durum primatların daha uzun yaşamalarına ve daha uzun sürede erişkinliğe ulaşmalarına ve böylece beyinsel gelişimin çok daha kompleks ve organize bir yapıya ulaşması için yeterli zamanın oluşmasına yol vermiştir.

Pontzer kitabında Hadzaların idrar örneklerini gönderdiği, Baylor College’da çift etiketli su yönteminin en iyi uygulayıcılarından biri olan Bill Wong’un laboratuvarından gelen ilk sonuçları gördüğü andaki şaşkınlığını şöyle anlatıyor: “Elimizde ABD, Avrupa ve diğer gelişmiş ülke insanlarının çift etiketli su yöntemiyle yapılmış geniş çaplı GTEH analizleri vardı ve Hadzaların bu ülkelerin insanlarından çok daha fiziksel olarak aktif olduklarını bildiğim için onların GTEH değerlerinin çok daha yüksek olacağından adeta emindim; ama öyle değildi: Hadzaların ABD, İngiltere, Hollanda, Japonya ve Rusya’daki insanlarla aynı düzeyde günlük enerji harcaması yaptıklarını gördüm. Hadzalar, yani tipik bir Amerikalının bir haftada gerçekleştirdiği fiziksel aktiviteden daha fazlasını bir günde gerçekleştiren insanlar, bir şekilde onlarla günlük olarak aynı kaloriyi yakıyordu.”

Pontzer GTEH değerlerinin “koltuğundan mühendislik” yapılamayacak kadar karmaşık olduğunu ve bu değerlerin hayat stillerinden bağımsız olarak dar bir pencere içerisinde korunduğunu belirtiyor ve metabolizmanın bu şekildeki davranış biçimine “korunmuş günlük enerji harcaması modeli” ismini veriyor.