SU TESİSATÇISI MANTIĞINA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ -4-
KALP KRİZİ RİSKİNİZİ EN ÇOK NE ARTTIRIYOR?
DAMAR SERTLİĞİ MİKTARI MI, DAMAR DARLIĞI DERECESİ Mİ ?
Daha önceki yazılarımızda kalp-damar hastalıklarına bakışımızda ana eksen görüş açısı olan iskemi/stenoz hipotezine ters düşen çalışmalardan söz edip, bu çalışmaların sonuçlarını topluca değerlendirince gözlerimizden kaçan çok kocaman bir şeyler olabileceğinden bahsetmiştik. Ha, belki de dikkatimizden kaçan bu kocaman şeyler belki de pek de adam yerine koymadığımız ufacık şeyler aslında. Bu konuda on yıllar önce, bazı bilim insanlarının bize verdikleri ip uçları var gibi duruyor. İşte bunlardan bazıları:
· William Little ve ark. (1988 Circulation): Kalp krizi geçiren hastaların daha önce yapılan koroner anjiyografileri göz önüne alındığında krize neden olan plakların %66’sı %50’den düşük, %97’si %70’den düşük darlık bölgelerinden kaynaklanıyor.
· Didier Groud ve ark. (1992 American Journal of Cardiology): Kalp krizlerine neden olan darlıkların %78’i kritik düzeyde darlık yapmayan plaklar.
Dikkatinizi çekerim; bizlerin kritik düzeyde olduğuna kanaat getirip stent taktığımız veya bypass ameliyatı için uygun gördüğümüz darlıklar genellikle %70 ve üzerindeki darlıklar.
Güncel çalışmalar ve çağdaş görüntüleme teknikleri de bize aynı şeyleri işaret ediyor:
· PROMISE çalışması (2015): Kardiyovasküler ölüm ve kalp krizlerinin %67’si testlerde iskemi (büyük damarlarda kanlanma yetersizliği) gösterilemeyen kişilerde gelişmiş.
· Western Denmark Registry (2020) çalışmasında majör kardiyak olayların (kalp krizi, ani ölüm gibi) %65’i daha öncesinde tıkayıcı damar hastalığı olmayan kişilerde gelişmiş.
· Hyuk Jae Chang ve arkadaşlarının 2018’de JACC dergisinde akut koroner sendromların aterosklerotik öncülleri başlığıyla yayınladıkları makalede şu iki bulguya dikkat çekildi: 1) Daha önce BT Koroner Anjiyografi çekilmiş ve sonrasında yaklaşık 3,5 yıl içerisinde akut koroner sendrom (kalp krizi ve kararsız angina gibi) gelişen kişilerde tespit edilen 129 suçlu bölgenin dörtte üçünde, daha önce çekilen tomografi anjiyografilerinde %50’nin altında bir darlık saptandı. 2)Suçlu bölgelerin (kalp krizine yol açan ani tıkanıklığın geliştiği damar sertliği plağı bölgesi) daha önceki anjiyografilerinde %24,8 inde %50’nin; %4,7’sinde %70’in üzerinde darlık saptandı.
Hele de kardiyoloji dünyasının en itibarlı dergilerinden biri olan JACC’da 2020 yılında yayınlanan ve benim bu konudaki düşüncelerimi netleştirmem açısından çok yardımcı olan bir makale var ki bu makaleyi ayrı bir gönderi olarak bir sonraki yazımda ele alacağım.