UYKU-3

Uykunun evreleri kabaca REM (Rapid Eye Moment) ve Non-REM  olarak sınıflandırılabilir. Bebeklerini gözlemleyen anneler aslında REM, yani hızlı göz hareketlerinin olduğu faza çabucak geçen bebeklerinin göz kapaklarının altındaki hareketliliğinin çarpıcılığını mutlaka fark etmiş olmalılar.

Uyku pratiği ortalama her 90 dakikada bir tüm fazlarına girip çıktığımız son derece aktif bir süreç ; yani kafamıza sopa ile vurulduğunda veya bilindik uyku ilaçlarıyla asla deneyimleyemeyeceğimiz, henüz sırlarını çok az çözümleyebildiğimiz bir olgu.

Non-REM hafif uykuyu içeren Evre 1 ve Evre 2’ yi ve derin uykuyu içeren Evre 3 ve Evre 4 ‘ü kapsar. Uyku periyodumuzun yaklaşık yüzde 30-35’ini derin uykuda, yüzde 40-45’ ini hafif uykuda, yüzde 20-25’ini de REM evresinde geçiririz.

REM uyku periyodu tüm rüyalarımızı gördüğümüz ve kaslarımızın paralize olduğu yani tamamen tonusunu (gerginliğini) yitirdiği bir dönemdir. Eğer böyle olmasaydı, rüyalarımızda yaşadığımız aksiyonları çeşitli vücut hareketleriyle canlı olarak da yaşar ve hem kendimize hem de yatağımızı paylaştığımız kişiye zarar verebilirdik.

Derin Non-REM uykuyu gecenin ilk saatlerinde, hafif Non- REM (özellikle evre 2) ve REM uyku fazını gecenin daha geç saatlerinde  deneyimleriz.

Özellikle Evre 2 Non-REM uyku fazında polisomnografide (uykunun beyindeki elektriksel kayıtları) oluştuğu görülen ani ve yüksek boyutlu dalgaların aslında gün içerisinde beynin hippokampus bölgesine yaptığımız kısa süreli kayıtların kalıcı olarak depolanacağı beynin daha yukarı konumlu merkezlerine iletimini temsil ettikleri düşünülüyor. Yani aslında bilgisayardaki geçici bellekten kalıcı belleğe aktarımı gibi düşünebiliriz.

Derin Non-REM uyku fazında artık bu bilgilerin ve deneyimlerin tamamen bir filtreden geçirilip kalıcı olarak hard-diske yazıldığı bir durum olduğunu söyleyebiliriz.

Tüm bunları niye anlattım: Eğer melatonin düzeyinizin yükselmeye başladığı uyku yükünüzün arttığı uykuda olmanız gereken ilk saatleri kaçırırsanız derin uyku süreniz azalır ve beyniniz denilen bilgisayarın “ kayıt tuşuna” basma imkanını kaçırır ve kalıcı öğrenme yeteneğinde kayıplar yaşarsınız. Daha erken uyanmak adına sabaha doğru daha fazla oluşan REM fazını heba ederseniz bu sefer de bu fazın getirdiği duygusal dengelemeyi yitirirsiniz. Bu da sizdeki sinirlilik, depresyon ve hatta intihar eğilimlerini tetikler.

Sözlerimizi bugünlük William Shakespeare’in Macbeth’ de yaptığı müthiş uyku tanımıyla sonlandıralım: ‘Masum Uyku… Her günün dertlerinin sonunda kaygılarımızı alan uyku, ağır işin rahatlatıcısı, incinmiş zihinlerin merhemi, doğanın ikinci şansı, hayat şölenin ana yemeği’